Rüzgarın Hatıraları – Önder Özdemir
Özcan Alper, “Sonbahar” ve “Gelecek Uzun Sürer” filmlerinin ardından üçüncü filmi Rüzgarın Hatıraları’nı yaptı. Film 11 Aralık’ta vizyona girdi. Özcan Alper evrensel bir insanlık durumunu, üzerinde yaşadığımız toprakların gerçekliğini es geçmeden anlatıyor Rüzgarın Hatıraları’nda. Yani film evrensel olduğu denli, “biz” den bir film. Filmin başında Faulkner’dan alıntılanan “Geçmiş asla sona ermez, hatta geçmez bile” cümlesinin ifade ettiği gibi, her ne kadar 1943 yılındaki bir öykü anlatılıyor olsa da, Türkiye’de azınlık olmanın, muhalif olmanın “asla geçmiş olamayan” öyküsüdür anlatılan. Bu öykü filmde 1943’ten 1915’e uzanıyor, ama bizim zihinlerimizde 1980’den geçerek 1990’ların köy boşaltmalarına ve bugüne uzanıyor. Özcan Alper, çok az diyalog olmasına rağmen akıcılığını koruyan, çok iyi oyuncuları sayesinde sözlerle anlatılabilecek olanların ötesini izleyicisine geçiren bir film yapmış. Filmde Karadeniz’in büyülü yayla ve müthiş doğa görüntüleri arasına “hapsolmuş” bir muha