Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hollywood hep aynı masalı anlatıyor: Kahramanın Sonsuz Yolculuğu – Önder Özdemir

Resim
Bill Moyers Amerikan PBS televizyon kanalı için 6 bölümlük bir program hazırlar. 1988 yılında yayınlanan “ Mitin Gücü ” adlı TV programında Joseph Campbell konuktur. Bu programda Campbell, Dünya masallarından yola çıkarak “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu”nu anlatır. [1]   Ölümünden hemen önce yapılan bu programdan sonra Campbell ve çalışmaları geniş kesimler tarafından daha fazla tanınır. Bill Moyers, 1999 yılında “ Bill Moyers ve George Lucas ile Yıldız Savaşları’nın Mitolojisi ” isimli bir TV programı daha yapar. Lucas, Yıldız Savaşları üçlemesi ve Indiana Jones filmlerinin yaratıcısıdır. [2]   Bu programda bir ilk gerçekleşti. Bir Hollywood film yapımcısı-yönetmeni ilk defa filminde Joseph Campbell’in çalışmalarından filmlerinde yararlandığını itiraf etti. Campbell “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” kitabını 1949 yılında yazdı. Holywood’un bu kitaptaki şablonu kısa süre sonra keşfettiği ve senaryolarında kullanmaya başladığı zaten biliniyordu. Ama Lucas’a kadar hiç kimse bunu açıklamamış

Rıhtımlar Üzerinde: Elia Kazan’dan ihanetin felsefesi – Önder Özdemir

Resim
Adı Elia, İlya, İlyas, soyadı Kazancıoğlu. Elia Kazan, Kayseri kökenli halı tüccarı bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğar. Üç yaşına kadar dedesi İsaak Şişmanoğlu ve annesi ile İstanbul’da yaşarlar. 1912 yılında önce Berlin’e sonra da New York’a taşınırlar. Artık hayatının sonuna, yani 2003 yılına kadar ABD’de yaşayacaktır. Yale Üniversitesi’nde tiyatro eğitimi alan Elia, “The Group Theatre” isimli politik tiyatro topluluğunda çalışır. 1934-1935 yılları arasında bir buçuk yıl süresince ABD Komünist Partisi üyesidir. 1940’lı yıllarda Arthur Miller’in “Hepsi Oğlumdu”, “Satıcının Ölümü” gibi oyunları da dâhil olmak üzere Broadway’deki birçok oyunu yönetir. Artık ünlü ve başarılı bir tiyatro yönetmenidir. 1947 yılında faaliyetlerine başlayan ünlü oyunculuk okulu “Actors Studio”nun kurucularındandır. Bu stüdyoda eğitim alan Marlon Brando, James Dean, Montgomery Clift, Julie Harris, Eli Wallach, Karl Malden, Patricia Neal ve Maureen Stapleton gibi oyuncuları Hollywood’da birçok

Hollywood’daki “cadı avı” ve direnenlerin filmi: Cadı Kazanı – Önder Özdemir

Resim
ABD’de 1947-1957 yılları arasında geniş kapsamlı bir “cadı avı” yaşandı. “Sinemanın kalbi” Hollywood’da çalışan yüzlerce oyuncu, yönetmen, senarist komünist olmakla ve Amerika karşıtı faaliyetler yapmakla suçlandı. Bir çeşit özel amaçlı mahkeme olan bir Komite’de [1]   sorgulandılar. Sadece dönemin ABD politikalarına muhalif oldukları için işlerini yapamaz hale geldiler. Bu Komite’de soruşturmaya uğrayanlar çok farklı tutumlar sergilediler. Soruşturmalar sürecinde özellikle iki kişinin davranışı çok konuşuldu. Bunlardan birisi ünlü yazar Arthur Miller ve diğeri de dönemin ünlü yönetmenlerinden İstanbul doğumlu Elia Kazan. Aynı zamanda bir zamanlar iki yakın dost olan Elia Kazan ile Arthur Miller ve filmleri bu yazının konusunu oluşturuyor. Hollywood kara listeleri ve komünist avı İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki “Soğuk Savaş”, Amerikan iç ve dış siyasetinin belirleyeni oldu. Amerika’daki egemenler öncelikle kendi saflarını sıklaştır

Faust, Mephisto ve ruhunu şeytana satanları anlatan bir film – Önder Özdemir

Resim
Bir edebiyat klasiği olarak Faust Johann Georg Faust, Almanya’da 1466-1541 arasında yaşamış aynı zamanda ‘büyü’ ile de uğraştığı iddia edilen astrolog ve simyacıdır. Ölümünden sonra hakkında destan kitapları yazılmaya başlar. [1]   Ve zamanla Faust, Almanya’nın en çok bilinen destan kahramanı olur. Christopher Marlowe tarafından yazılan “Doktor Faustus’un hayatı ve ölümünün trajik tarihi” isimli oyunu 1604 yılında İngiltere’de yayımlanır ve böylece ünü Almanya’yı aşar. Ama Johann Wolfgang von Goethe tarafından yazılan Faust, en bilinenidir. Aslında Goethe neredeyse tüm hayatı boyunca Faust yazmıştır denilebilir. Goethe,   ‘Faust bölüm 1’   i 1806 yılında tamamlar. 1829 yılında bir kez günceller. Bir yandan da ikinci bölümü yazmayı sürdürür.   ‘Faust: Trajedinin ikinci bölümü ’ Goethe’nin öldüğü 1832 yılında yayınlanır. Goethe’nin Faust’u, bilim için tüm ömrünü harcamış ve tüm dünyevi hazlardan uzak durmuştur ama mutsuzdur; insana olan inancını kaybetmiştir ve karamsardır.